Gerçek aşk hemen herkesin olmayı arzuladığı ancak çoğu zaman hayal kırıklığıyla son bulan bir serüvenin bir parçası. Aşka dair ne çok şey biliyoruz değil mi? Oysa birçoğumuz aşka dair çok az şey bildiğimiz gibi esasında bildiklerimizi de yanlış biliyoruz. Mesela aşk bir çoğumuzun bildiği gibi ansızın hiç beklemediğimiz bir anda oluşuvermiş bir duygu hiç değil!… Ya da aşık olanların aşırı kıskanç bir karaktere bürünmesi de hiç gerekmiyor!… İşte Gerçek aşk için 10 altın kural:
-
Aşkı Zamana Bırakın
Gerçek aşk asla aniden sizi bulmaz. Hani yıldırım aşkı derler ya; ‘’yalan’’ öyle bir şey yoktur. Görür görmez yaşadığımız duygu yoğunluğu aşk olarak tanımlanamaz. Olsa olsa karşılıklı çekim olarak tanımlanabilir. Aşk hissettiğiniz bu karşılıklı çekimin zamanla vücut bulmuş halidir.
-
Aşırı Kıskançlık Aşk Değildir
Aşk konusunda özellikle gençlerin düştüğü en büyük hata; ‘’ne kadar çok seviyorsan o kadar çok kıskanılması gerektiği’’ düşüncesidir. Esasında elbette ki sevdiğiniz insanı kıskanmanız gayet doğaldır. Ancak aşırı bir sahiplenme duygusunun getirmiş olduğu aşırı kıskançlık duygusu; gerçek aşkın önünde büyük engellerden birisidir. Hatta pek çok uzman aşırı kıskanç bireylerin özgüven konusunda oldukça yetersiz oldukları hususunda hemfikirdir.
-
Gerçek Aşk Sevilen Kişinin Mutluluğunu Amaçlar
Hani karasevda derler ya; işte o esasında tam bir benmerkezci yaklaşımın eseridir. Yani aşık olduğunu iddia eden kişi esasında sırf kendi bencilliği için karşı tarafı ister ve sahip olmak için çabalar. Oysa gerçek aşk; sevilen kişinin mutlu olmasını amaçlayan bir duyguya sahip olmaktır.
-
Aşkta Gözden Irak Olan Gönülden de Irak Olmaz
Hani bir söz vardır: ‘’Gözden uzak olan gönülden de uzak olurmuş’’ bu tanım aşk için geçerli olan bir tabir değildir. Zira şayet sevdiğiniz insan yanınızda olmadığında onu daha az seviyorsanız; bu suni bir aşktır. Çünkü siz sevdiğinizi sadece yanınızdayken size sunduğu heyecan ve cazibeyi seviyorsunuzdur.
-
Sevdiğinin Kusurlarını Görmemek Aşk Değildir
Şayet sevdiğinizi kusursuz olarak görüyorsanız, bu karasevdanın habercisidir. Bu da hiç de ilişkinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesinin önünde en büyük engeldir. Gerçek aşk, sevdiğinin kusurlarını da bilerek, onu her şeyiyle sevmek ve kabullenmektir.
-
Aşk Tüm Sorunları Yok Eden Tılsımlı Bir Asa Değildir
Günümüzde pek çok genç kız; mutsuz aile hayatından kaynaklanan bir umutsuzluktan dolayı kendisini bu mutsuz aile ortamından kurtaracak kahramanı yani beyaz atlı prensi aramaktadır. Bu durum insanları oldukça kötü yanılgılara sürükleyebilmektedir. Burada tek isteği mutsuz olduğu hayattan kurtulmak olan bir bireyin; aşık olduğunu söylemek imkansızdır.
-
Aşk Evlilikte Biten Bir Hayal Değildir
Aşkın ilk evresi romantizm evresidir. Şayet sevdiğiniz kişiyle henüz evliliği konuşmuyorsanız; gerçek aşk evresine geçmemişsinizdir. Hala romantizm evresinin büyüsü içerisinde pembe düşler kuruyorsunuzdur. Evlilik aşkı öldürmez… Öldürmemeli de… Aşkın en güzel meyvesi çocuklardır.
-
Aşk Keder Matem Sıkıntı Anlamına Gelmez
Şayet aşk olarak tanımladığınız ilişkide keder ve sıkıntı hissi yaşıyorsanız; bu karşınızdaki kişiyi kaybetme ya da etkileyememe kaygınız varsa; bu aşkın gerçek aşk evresine dönüşmediğinin işaretidir. Zira seviyorsanız ve aşkı yaşıyorsanız karşınızdaki kişinin de sizi sevdiğinden emin olursunuz.
-
Aşk Bir Gün Gelip Bir Başka Gün Kaybolan Bir Duygu Değildir
Aşk sabittir. Hani sokak lambası gibi olma derler ya; ne yana yandığın belli olsun. Aşk daldan dala konmak hiç değildir.
-
İki Birey Arasındaki En Özel Bağ Aşktır
Aşkın bin bir tanımı yapılmış olsa da özelde aşk; iki seven yürek arasındaki en özel bağ olarak tanımlanmaktadır. Bu bağ parayla pulla satın alınamayacak kadar kıymetlidir. İşte bu bağa sahip olanlar gerçek aşk nedir sorusuna da yanıt vermiş sayılırlar.